Translate / Tercüme et

Friday, 26 March 2010

Rusya ile ABD'den kritik silahsızlanma anlaşması

Rusya ile ABD'den kritik silahsızlanma anlaşması

Paylaş
Benimsayfam'da Paylaş
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş
Reuters26 Mart 2010
Rusya ile ABD'den kritik silahsızlanma anlaşması
Rusya ve ABD'nin imzalamayı planladığı yeni nükleer silahsızlanma anlaşması, Soğuk Savaş'ın iki cephesi arasındaki buzları eritebilir. Ancak bu yeni anlaşma sadece umut değil endişe de yaratıyor.

Rus hükümetinden bir yetkili, Çarşamba günü yaptığı açıklamada ülkesiyle ABD arasında nükleer silahların azaltılmasına yönelik anlaşma üzerinde uzlaşıldığını söyledi.

Beyaz Saray sözcüsü Robert Gibbs de 1991 tarihli Stratejik Silahların Azaltılması Anlaşması’nın (START I) yerine geçecek yeni metin üzerinde mutabakata varılmasının çok yakın olduğunu ancak hala üzerinden geçilmesi gereken birkaç nokta olduğunu ifade etti.

Dünyanın en büyük iki nükleer gücü ABD ve Rusya, START I’in yerini alacak yeni bir anlaşma için Nisan 2009’dan bu yana müzakereleri sürdürüyor.

YENİ ANLAŞMA NEDİR?

Obama ve Medvedev, Nisan 2009’da yaptıkları açıklamada, START I’in yürürlükten kalkacağı 5 Aralık 2009 tarihine kadar yeni bir anlaşmaya varmak istediklerini belirtmişti. Ancak görüşmelerin ertelenmesi üzerine yeni bir anlaşma hazırlanana kadar START I’in şartlarına bağlı kalınmasına karar verildi.


İki lider, Temmuz ayında, işlevsel olarak konuşlandırılan nükleer savaş başlıklarının miktarını 2,200 – 2,700 seviyesinden 1,500 ile 1,675 arasındaki bir sayıya indirme konusunda uzlaşmaya vardı.

Moskova Antlaşması olarak da bilinen ve 2002’de imzalanan Stratejik Saldırı Silahlarının Azaltılması Anlaşması’na (SORT) göre, her iki taraf 2012 itibariyle stratejik nükleer savaş başlıklarını 1,700 – 2,200 düzeyine çekmeyi kabul ederken, nükleer başlıkların hedefi bulmasını sağlayan taşıyıcı sistemlerin 500 – 1,100 aralığında olması konusunda anlaştı.

YENİ ANLAŞMA NEDEN ÖNEMLİ

Washington ve Moskova, START I’in yerini dolduracak yeni bir anlaşmanın, yaşanan gerginlik dönemi ardından iki ülke arasındaki ilişkilerinde yeni bir başlangıç olacağına inanıyor. Öte yandan, Obama, İran konusunda anahtar rol oynayan ve Afganistanoperasyonları için destek sağlayan Rusya ile ilişkileri geliştirmenin bir öncelik olduğunu belirtmişti.

Yeni anlaşmayla dünya üzerindeki toplam nükleer silah kapasitesinin yüzde 95’ine sahip olan ABD ve Rusya, ellerindeki silahları azaltmaya yönelik ciddi taahhütlerde bulunmuş oldu. Moskova ve Washington, sahip oldukları nükleer güç üstünlüğünü tehdit edebilecek herhangi bir ülke olmadığını biliyor. Dolayısıyla eldeki silahları azaltmak mantıklı görünüyor.

Yeni anlaşma, START I anlaşmasında olduğu kadar sert olmasa da, yapılacak kesintilerin kontrol edilmesini garantileyen ayrıntılı teyit süreçlerini gündeme getiriyor. Moskova Antlaşması’nda yer almayan bu şartlar, ABD ve Rusya’nın ellerindeki silah miktarının net olarak öngörülebilmesini sağlayacak. Bu şekilde, yeni bir silah yarışının da önüne geçilmiş olacak.


START I’in yerine yeni bir anlaşma konması, ileride nükleer silah stoklarının daha da azaltılmasına yönelik ilk adım kabul ediliyor. ABD ve Rusya yapılacak yeni anlaşmanın, konuşlandırılmamış binlerce nükleer ve kısa menzilli taktiksel savaş başlığının gelecekte azaltılması için zemin yaratacağını umuyor. Aynı kısıtlamalar konuşlanmış stratejik savaş başlıkları ve taşıyıcı sistemler için de uygulamaya konabilir.

SORUNLAR NELER?

Geçtiğimiz Aralık ayında Rusya Başbakanı Vladimir Putin, ABD’nin Doğu Avrupa’da konuşlandırmak istediği füze savunma sisteminin yeni bir anlaşmanın önündeki en büyük engel olduğunu belirtmişti.

Obama ve Medvedev, anlaşma metninde Temmuz ayında saldırı ve savunma silahları arasındaki ilişkiyi tanımlayan bir hüküm yer almasını kararlaştırmış, ancak ABD anlaşmanın füze savunmasını içerek şartlara uygun olmadığını öne sürmüştü.

Diplomatik anlaşmazlıkların yanı sıra bir diğer sorun, nükleer silahların sayımında çıkabilecek zorluklar. On nükleer savaş başlığı taşıyan bir füzenin bir mi yoksa 10 silah mı sayılacağı sorusu yanında, 10 savaş başlığı taşıma kapasitesi olan ancak tek bir nükleer savaş başlığı taşıyan bir füze de soru işaretleri yaratabilir.

Moskova, taşıyıcı sistemlerin ileride daha da azaltılmasını savunuyor, ancak savaş başlıkları çıkarılmış olan bu sistemlerin savaş durumunda hızla yeniden konuşlandırılabilecek olmasından endişe duyuyor.

Rusya ayrıca, ABD’nin nükleer silahlarını azaltmasına rağmen, kıtalararası balistik füzelerini geleneksel savaş başlıklarının taşınması için kullanma ihtimalinden endişe ediyor.



Source/Kaynak: hurriyet.com.tr

No comments:

Post a Comment